Fethiye' nin dünyaca ünlü plajı Ölüdeniz, yeşil ile mavinin örtüştüğü tam bir doğa harikasıdır. Yapısı itibariyle bir iç denizi andıran Ölüdeniz sakin, pırlanta gibi sularda serinleyip yüzmek ve su sporları yapmak isteyenler için ideal bir ortamdır. Ölüdeniz Fethiye nin bir diğer ünlü plajı Belcekız sahilinine bitişik olup Türkiye deki diğer doğal parklar gibi korunmaktadır.

Likya Federasyonunun politik başkenti olan Xanthos, MÖ.546 yılında Perslerin yurtlarını işgal ettiği zaman, özgürlük ve barış için hep beraber intihar eden insanların yaşadığı yer olarak da bilinir.

Xanthos ilkkez 1838 yılında Sir Charles Fellows tarafından keşfedilmiş ve Nereids abidesi ve birçok kalıntı Londra' daki İngiliz Müzesine taşınmıştır. Tarihi Likya şehirciliğinin kalıntılardan hala Fethiye Kaş yolu üzerindeki Kınık Köyünde ayakta duranlar mevcuttur. 

Antik Cadianda şehri, Fethiye' ye 20 Km. mesafedeki Üzümlü Köyü' de bulunmaktadır. Eski çağlara ait spor kompleksi, tiyatro ve lahit mezarların hepsi görülmeye değer eserlerdir.

Tlos:

Fethiye' ye 28 km. mesafededir.Tlos 19ncu yy. kadar varlığını sürdürebilmiş, Likyalıların yaşadığı en eski yerleşim bölgelerinden biridir. Tlos Likya federasyonunun spor merkezi olarak bilinmesiyle birlikte mitolojik kanatlı at pegasus ve onun kahramanı Bellorophonte' ninde yaşadığı yer olduğuna inanılır. Bellorophonte nin tapınak şeklindeki mezarı Acropolis, antik Stadyum, antik banyosu, ve tiyatrosu görülmeye değer yerleridir.

Pınara:

Likya' lıların “Güzellik Merkezi” Pınara' ya Fethiye- Kaş karayolu üzerindeki, Minare Köyü yol ayrımından saparak ulaşabilirisiniz. Dağların yamaçlarındaki oyularak yapılmış mezarlar ile Afrodit Tapınağı, Pınara da görebileceğiniz en önemli kalıntılardır.

Leton tanrıça Leto 'ya ithafen, Xanthos'a 4 Km. uzaklıktaki Kumluova Köyünde kurulmuş kutsal bir şehirdir. Leto, Artemis ve Apollon tapınakları rahiplerinin kutsal merasimlerini burada yaptıkları bilinir. Türk ve İngiliz arkeologlar bu bölgede son dönemlerde yaptıkları kazılarla  Likya dönemine ait 300 antik tablet ortaya çıkarmışlardır.

Fethiye, tamamen zeytin, sedir ağaçları ve buna ilaveten 10.000 adet bitki çeşidiyle süslenmiş Toros Dağları ile çevrelenmiştir. Fethiye 'nin ekolojik hayatı, doğa kültür ve tarih aşıkları tarafından keşfedilmeyi bekliyor.

Kelebekler Vadisi:

Pieri Rapos, Euglapia Quadripunctia, Danaus Chtsippus ve diğerleri… Kelebekler Vadisi uçsuz bucaksız, keskin bir vadinin alt yamacında oluşmuş Fethiye civarında bulabileceğiniz en güzel koylardan biridir.. İlkbaharın gelmesiyle 9-10 ay süreyle 40 çeşitten fazla kelebeği, Kelebekler Vadisinde görebilirsiniz.

Gemiler Koyu ve Adası:

Kaya Köyü' nün içinden giden yolu takip ettiğinizde, yolun sonunda zeytin ve çam ağaçları ile çevrilmiş muhteşem bir sahile ulaşırsınız. Gemiler Koyu üzerindeki çam ağaçlarının arasından görünen Bizans döneminden kalma yıkıntılarıyla size bakmaktadır. Japon arkeoloji araştırma grubu buradaki kazılarına 10 yıldır devam ediyor.
 

Saklıkent Kanyonu:

Fethiye ye 50 km. mesafede, yüksek dağlar arasına gizlenmiş olan Saklıkent Kanyonu, büyüleyici güzellikleri ile görülmesi gereken bir doğa harikasıdır. Kanyon girişinde nehir üzerinde kurulmuş olan restaurantlarda yapılan taze alabalık ise ayrı bir lezzetlidir.
 

KAYA KÖYÜ—KÜLTÜRLERİN MOZAİĞİ:

Fethiye nin ötesine güneye doğru kıvrılarak uzanan 7 km lik tırmanma yolunu takip ettiğinizde  anadoluda yaşayan yunanlılarının 1922 lere kadar yaşadığı muhteşem bir antik yerleşim alanına ulaşırsınız. Eski adı "Levissi" dir. 1922 yılında Türk ve Yunan hükümetleri arasında imzalanan bir "nüfus değişimi" anlaşması uyarınca, Kaya köyün Rum ahalisi ile Batı Trakya'da yaşayan Türk ahali karşılıklı olarak yer değiştirmiştir. Köye getirilen yeni yerleşimciler bırakılan evlerin hiçbirine dokunmamış ve Kaya köyü 1923 yılından itibaren "Hayalet Köy" haline gelmiştir.

Köyde bulunan 2 kilise, birçok ev, okul, kütüphane, hastane, dükkanlar ve diğer yapılar Seyahat Acentaları Birliği ve Mimarlar odası tarafından yapılan projelendirmeye uygun olarak tekrardan yenileştirileceklerdir.